İlgili Sonuçlar

• onay (n.)
  اعتماد
  daha fazlası ...
• borçlanma (n.)
  اعتماد
  daha fazlası ...
• bağımlılık (n.)
  اعتماد
  daha fazlası ...
• itimat (n.)
  اعتماد
  daha fazlası ...
• güven (n.)
  اعتماد
  daha fazlası ...
• güvence (n.)
  اعتماد
  daha fazlası ...
• kredi (n.)
  اعتماد
  daha fazlası ...
• iktisadi (adj.)
  اقتصادي
  daha fazlası ...
• ekonomik (adj.)
  اقتصادي
  daha fazlası ...
• iktisatçı (n.) , {econ.}
  اقتصادي {اقتصاد}
  daha fazlası ...
• tasarruflu (adj.)
  اقتصادي
  daha fazlası ...
• idareli
  اقتصادي
  daha fazlası ...
• güvenmek
  اِعْتِمَاد عَلَى
  daha fazlası ...
• abanmak
  اِعْتِمَاد عَلَى
  daha fazlası ...
• istinat
  اِعْتِمَاد عَلَى
  daha fazlası ...
• akreditif
  خطَابُ اِعْتِمَاد
  daha fazlası ...
• fon (n.)
  اعتماد مالي
  daha fazlası ...
• itimat etmek
  اِعْتِمَاد عَلَى
  daha fazlası ...
• itimatname (n.)
  أوراق الاعتماد
  daha fazlası ...
• resesyon (n.)
  انكماش اقتصادي
  daha fazlası ...
• gerileme (n.) , {econ.}
  ركود اقتصادي {اقتصاد}
  daha fazlası ...
• gerileme (n.)
  انكماش اقتصادي
  daha fazlası ...
• ekonomik büzülme
  انكماش اقتصادي
  daha fazlası ...
• ekonomik ambargo
  حظر اقتصادي
  daha fazlası ...
• ekeonomik zenginlik
  رخــــاء اقتصادي
  daha fazlası ...
• iktisatçı (n.)
  العالم الاقتصادي
  daha fazlası ...
• resesyon (n.) , {econ.}
  ركود اقتصادي {اقتصاد}
  daha fazlası ...
• iktisadi (adj.) , {econ.}
  ذو عائد اقتصادي مربح {اقتصاد}
  daha fazlası ...
• ekonomik (adj.) , {econ.}
  ذو عائد اقتصادي مربح {اقتصاد}
  daha fazlası ...

örneklerde

• İmparatorluğun muhteşem bir dış görünüşü vardı amma velakin... ...ekonominin kölelere olan... ...sağlıksız bağımlığının, zenginle fakir arasındaki... ...eşitsizliğin çürümüşlüğünü gizleyemiyordu.
  لكن واجهة الامبراطورية لا تتضمن بذور الفساد اعتماد الاقتصاد كاملاً على العبيد
• Bence öğrenmek için harika bir konu ve kendi Ev Ekonomi derslerimi hep hatırlıyorum.
  أنا أعتقد أن الدراسة شىء رائع ويُمكننى دائما الاعتماد على الاقتصاد المنزلى كبديل
• Kerry'nin işsizliği ve ekonomiyi... ...sorun göstererek Başkan'a karşı bir avantaj olarak... ...kullanmak için elinde fırsat vardı.
  حملة كيري الإنتخابية كان لديها فرصة ...مبكرة للإعتماد على الوظائف و الإقتصاد كقضيّة إنتخابية، ومهاجمة الرئيس بالإعتماد على ذلك